20 Eylül 2014 Cumartesi

Yağmur Sonrası – Sarah Jio

Son zamanlarda Sarah Jio hayranlığı başladı ve onun kitaplarını okuyorum. Kadın mükemmel yazıyor diyebilirim ve sanırım o yüzden Yağmur Sonrası kitabı genel olarak güzel ama Sarah Jio için kötü bir kitap diyebilirim.

Bir kitapta en nefret ettiğim şeylerden bir tanesi hikayeyi uzatabilmek için karakteri salak haline getirilmesidir. Yağmur Sonrası kitabında da bunu bolca görüyoruz. Hatta karakterin yaptığı salaklıkları gördükten sonra ohh oldu bile diyebiliyorsunuz.

Evlenme arifesinde olan bir kız aşkından emin olmayınca arkadaşının hemşire olarak savaş alanına gitme bahanesini kullanıyor ve o da yola koyuluyor. Tabi klasik olarak burada bir askere aşık oluyor ve defalarca nişanlısı aldatıyor. Dahası burada bir cinayete tanık oluyor ve cinayet aletini gizliyor. Sonra adadaki savaş bitiyor ve geri dönüyor. Adadaki aşkını hiç unutmuyor. Bir gün haber geliyor ve bu kez onu görmek için Avrupa’ya gidiyor. Adam yaralı hastanede kalıyor ve eski arkadaşı adamın onu görmek istemediğini söylüyor ve kızda o kadar yolu boşuna gelmiş gibi yine geri gidiyor. Sonra yaşlı hali devreye giriyor ve bir zamanlar aşk yaşadığı adadan birinden mektup alıyor. Zamanında adalet için yada aşkı için gitmediği adaya bir mektup için gidiyor ve hem cinayeti çözüyor hem de aşık olduğu adamın geçmişte onun için yaptıklarını öğreniyor.

Cinayet aletini bilmesine rağmen onca yıl geri dönmemesi, hani belki gelmiştir diye bir gün bile aşkı için geri gitmemesi neyse de hastane yatağındaki adam ile konuşmadan ayrılıp gitmesi salaklığın önde gideni.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder