29 Ağustos 2013 Perşembe

Sokak Kedisi Bob – James Bowen

Sokak Kedisi Bob – James Bowen
Gerçek hikaye olunca insanın okuma isteği daha fazla artıyor. Zaten kitap oldukça da kısa ve başlaması ile bitmesi bir oluyor ama çoğu yerinde sıkılıyorsunuz. Dahası kitap pek inandırıcı gelmiyor.

Hayatta dibe vurmuş ve sokaklarda gitar çalarak hayatını kazanmaya çalışan bir adam. Apartmanın önünde bir kedi buluyor ve onu bir anlamda evlatlık ediniyor. Daha sonra gitar çalmaya da birlikte gidiyorlar ve kedi tüm ilgiyi çekince adam daha fazla para kazanıyor. Tam işler düzelecek derken polis sokakta gitar çalmasını yasaklıyor. Bunun üzerine yasal olarak sokak gazete satıcısı oluyor. Kedi yine ilgi çekiyor ve çok gazete satmaya başlıyor. Tabi diğer gazete satıcıları rahatsız oluyor ve farklı yere gitmek zorunda kalıyor.

Adam aynı zamanda uyuşturucu tedavisi görüyor. Kedi de ona yardımcı oluyor diyebiliriz. Dahası yıllardır ailesi ile görüşmüyor ve kedi sayesinde onlarıda görmeye karar veriyor. Daha sonra kitap teklifi alıyor ve karşınıza bu kitap çıkıyor.

Kitap genel olarak böyle ama inandırıcı gelmiyor. Adamın paraya herşeyden çok ihtiyacı var ama sanki kediyi bilerek işe götürmüyormuş gibi bir hava vermek için herşeyi yapmış. Neymiş kedi çok ısrar ediyormuş. kedinin etkisini görünce götürüyordum demiyor da.

18 Ağustos 2013 Pazar

Kayıp Sembol – Dan Brown

Kayıp Sembol – Dan Brown
Dan Brown gerçekten mükemmel bir yazar ve bunu her yazdığı kitap ile bir kez daha gösteriyor. Kayıp Sembol kitabı da onun Robert Langdon serisinin üçüncü kitabı ve Kayıp Sembol'de macerayı bu kez Amerika'nın başkendi Washington'a taşıyor.

Robert Langdon eski arkadaşının son dakika isteği ile kendini Washington'da buluyor fakat karşısında arkadaşını bulmak yerine onun kesik elini buluyor. Daha sonra kendisinin bir oyunun içine çekildiğini anlıyor fakat artık kaçış mümkün değildir. Kesik elin parmaklarındaki sembollerden yola çıkarak yıllardır kayıp olan piramiti ve piramitin işaret ettiği sırrı bulmak zorundadır.

Robert Langdon efsanenin tamamen uydurma olduğunu düşünür fakat arkadaşını kurtarmak için umutsuzca piramiti aramaya koyulur. Dahası CIA de işin içindedir ve onlar için durum ulusal bir güvenlik meselesidir. Arkadaşının kaçırılmasının nasıl ulusal bir güvenlik sorunu olduğunu anlayamaz fakat sembolleri tek tek çözerek sırra git gide daha da yaklaşır.

Fakat işin arkasındaki kişi hem çok zekidir hem de kimsenin tahmin etmediği kadar gizemli bir kişidir. Robert Langdon'un attığı her adım planlıdır ve sonunda bu kişi planını tamamen gerçekleştirecektir fakat beklediği sır ona arzuladığı sonucu vermeyecektir.

8 Ağustos 2013 Perşembe

Cerrah – Tess Gerritsen

Cerrah – Tess Gerritsen
Polisiye roman tutkunu olunca sürekli daha iyi polisiye romanlar arıyorum. Son olarak Tess Gerritsen ismini geç de olsa duydum ve kitaplarını okumak istedim. Fakat seri halinde pek çok kitabı vardı ve bu yüzden ilk romandan başlamak daha iyi olur diye ilk olarak Cerrah kitabını aldım.

Kitap klasik polisiye romanı. Çok klasik kaldığı için okurken bir dizinin bir bölümünü izliyormuşum gibi hissettim. Seri bir katil cinayetler işliyor ve dedektifler olay yerindeki ip uçlarını inceliyerek adım adım katile gidiyorlar. Yani size pek iş düşmüyor çünkü katili bulmak için delillerin sunulmasını beklemek zorundasınız. Dahası kitap boyunca katil hiç geçmiyor. Yani çabalamak da yersiz kalıyor. Böyle olunca sadece okuyorsunuz ve klasik kitaplardan bir farkı kalmıyor. İnsan polisiye roman olunca katili bulmak için çabalamak istiyor. Ne yazık ki bu kitapta bu yok.

Bir de cinayetleri araştıran polisleri çok yetersiz göstermiş. Özellikle yıllar öncesi olan cinayette apaçık bir delili görmezden gelmeleri pek akıl mantık işi değil. Zaten o delili görseler bu kitabın bir anlamı kalmayacaktı. Yine de kitabı uzatmak için böyle basit hataları eklemek kitabın kurgusuna zarar veriyor.

1 Ağustos 2013 Perşembe

Wool – Hugh Howey

Wool – Hugh HoweyKitap okumayı sevenler için kitap tavsiyesinde bulunan blog sayfaları çok önemlidir. Ne yazık ki Türkiye'de bu tarz blog yazarı bulmak pek mümkün değil. O yüzden bir çok sayfayı okuyup tavsiye edilen kitaplardan birini seçmek zorundasınız.

Böyle olunca dünyanın en büyük kitap satıcısı olan amazon üzerinden okunması gereken kitaplar listesine göz attım ve en tepesinde Hugh Howey'in Wool isimli romanı vardı. Bir de bilim kurgu romanı olunca çok fazla düşünmeden aldım ve okudum.

Kitabın konusu aslında gayet güzel fakat kitap gereğinden fazla uzun. Çok fazla gereksiz detay var ve bazı kısımlar gereğinden fazla uzatılmış. Böyle olunca da kitap boyunca sıkıldığınız yerler oluyor ve kitabın akıcılığı ortadan kalkıyor.

Dışarıdaki hava zehirli olunca insanoğlu kapalı bir mekanda yaşamına devam ediyor ve dış dünya ile tüm bağlantısı kopuk. Herkesin görev dağılımı var fakat en gizemli işi teknoloji bölümü yapıyor. Suç işleyenlerin cezası ile dış dünyaya gönderilerek ölümüne terk edilmesi.

İlk olarak polis müdürünün işi yasaklı işlere kalkıştığı için bu cezayı alıyor. Nedenini araştıran kocası da pek derine inemeden yakalanıyor ve aynı cezayı alıyor. Onun yerine aynı meslekten biri yerine makine bölümünden bir kadın atanıyor ve o da aynı konuyu merak ettiği için ölüm cezası alıyor. Fakat ölümüne terk edildiğinde başka bir yaşam yeri olduğunu görecek kadar uzun yaşıyor. Yeni bulduğu yer onun geldiği yerin aynısı fakat hayat belirtisi yok. Bunun üzerine işin derinliklerine iniyor ve gerçekler ile yüzleşiyor. Şimdi tek sorun bu gerçekleri halkı ile paylaşabilmek için geri dönmenin bir yolunu bulmaktır.

Hugh Howey ilk kitabı olmasına rağmen güzel yazmış fakat bu kadar abartılacak kadar değil. Bilim kurgu romanlarını sevenler için güzel bir roman fakat bana olduğu gibi size de sıkıcı gelebilir.