13 Mayıs 2016 Cuma

Beyaz Gemi - Cengiz Aytmatov

Beni ağlatan kitaplar çok nadirdir. Cengiz Aytmatov’un Beyaz Gemi romanı insanı ağlatan türden bir roman ve özellikle sonu ile gözyaşlarını tutmanız oldukça zor olacak.

Kitapta Mümin Dede ile torununun hikayesi anlatılıyor. Mümin Dede yaşlanmasına rağmen çalışmaya devam etmektedir. En büyük eğlencesi ile torunu ile zaman harcamaktır. Torunu da dedesini çok sevmektedir. En çok ise onun anlattığı Maral Ana efsanesini sevmektedir.

Efsaneye göre Kırgızlar pusuya düşürülür ve hepsi öldürülür. Geriye sadece bir kız ve bir erkek çocuk kalır. Ormanın içinde gizlenip hayatta kalmaya çalışırlar. Çocukların imdadına Maral Ana adında bir geyik yetişir ve onları himayesine alır. Çocukları büyütür ve Kırgız ırkının devam etmesini sağlar. Fakat zamanla insanlar geyikleri öldürmeye başlar ve bunun üzerine artık ortalarda pek geyik görünmez.

Çocuğun en büyük arzusu bir maral görmektir. Diğer bir tutkusu ise tepeye çıkıp uzaklardaki gölde giden beyaz gemileri izlemektir.

Çocuk ve dedesi Orozkul için çalışmak zorundadırlar. Orozkul’un çocuğu olmadığı için çok asabidir. Bir iş sırasında şans eseri bir maral görürler. Fakat çocuk hastalanır ve evde yatmak zorunda kalır. Kendisine geldiğinde evde ziyafet olduğunu görür. Gerçek ile yüzleştiğinde ise acıların en büyüğü yaşar. Ziyafetteki et maral anaya aittir. Çocuk bunun acısına dayanamaz ve evlerinin yakınındaki nehre kendini bırakıp beyaz geminin peşinden gider.