5 Mayıs 2014 Pazartesi

Ustam ve Ben – Elif Şafak

Ustam ve Ben – Elif Şafak
Bir kitabın bu kadar fazla reklamı yapılınca insan ister istemez merak edip okuyor. Zaten Elif Şafak ismi söz konusu olunca kitabın güzel olduğunu biliyorsunuz fakat son zamanlarda Elif Şafak’a karşı bir kızgınlığım olduğu için artık Elif Şafak kitapları beni eskisi kadar ilgi göstermiyorum. Türk olup da kitapları ilk olarak İngilizce yazması ve sonradan tercümanlar tarafından Türkçe’ye çevrilmesi insanın biraz sinirini bozuyor. En azından Ustam ve Ben romanını direkt olarak Türkçe yazmış.

Kitapta söz de Mimar Sinan anlatılıyor diye reklam yapıldı fakat kitapta Mimar Sinan’ı görmek pek mümkün değil. Herkesin bildiği şeyleri tekrardan yüzeysel olarak yazmış. O kadar araştırma yaptım falan demiş ve öyle olunca insan biraz daha fazla detay bekliyordu ama bildik şeyleri yazmış. Bana göre araştırma yapma meselesi tamamen yalan ve pazarlama taktiği olarak ortaya atılmış. O kadar araştırmadan sonra hiçbir detay sunmamak başka türlü açıklanamaz.

Kitapta Mimar Sinan’ın çırağının maceraları anlatılıyor. Böyle olunca yeri geldiğinde Mimar Sinan da anlatılmış. Hindistan’dan Sultan Süleyman’a hediye olarak Beyaz bir fil gönderiliyor. Filmin sahibi olan çocukta fili yalnız bırakamıyor ve peşinden İstanbul’a geliyor. Filin bakıcısı olarak saraya yerleşiyor. Fil savaş fili olunca bir gün savaşa gönderiliyor ve orada Mimar Sinan ile tanışıyor. Mimar Sinan onu okutuyor ve çırak olarak yanına alıyor. Böylece çocuk ki artık adam oluyor hem fil bakıcısı hem de mimar çırağı oluyor. Bu şekilde bir çok hikaye anlatılıyor. Sonunda Mimar Sinan olunca basit olan kurgu ortaya çıkıyor ve kitap bitiyor. Kurgu da o kadar basit ki yuh yani diyorsunuz. Mimar Sinan yaptıklarında hep sorunlar oluyor ve neden diye merak ediyorsunuz. Sonunda çırağı ve minik sultan çıkıyor. Sadece ihtiras yani. O zamanlarda hiç öyle şeyler olmadığı için! Şaşıyorsunuz tabi.

Elif Şafak’dan daha da soğudum diyebilirim. Artık eskisi gibi yazamıyor. Yazamadığı için de ucuz yollara başvuruyor. Zaten işin acı tarafı da o. Gerçekten yazık.